Ozon tabakasındaki delik kapandi mi? Atmosferdeki ozon miktarının artışı
Ozon tabakasındaki delik kapandı mı?
Ozon tabakasındaki deliğin büyümesi durdu
Dünyayı zararlı güneş ışınlarından koruyan ozon tabakasının tekrar kalınlaşmaya başladığı belirtildi.
Birleşmiş Milletler'in yürüttüğü araştırma sonucunda yıllardır dünyada artan karbondiyoksit ve zararlı kimyasal salımı yüzünden incelen ve üzerinde yer yer yırtıklar oluşan ozon tabakasında 'kalınlaşmanın ilk işaretlerini' görüldüğü ifade edildi.
bbc türkçe
Dünya Meteoloji Örgütü, atmosferdeki ozon miktarının son yıllarda artış gösterdiğini ve ozon deliğinin kapanmakta olduğunu bildirdi.
CENEVRE
Dünya Meteoloji Örgütü (DMÖ), güneşin zararlı ışınlarından yerküreyi koruyan atmosferdeki ozon miktarının son yıllarda artış gösterdiğini ve ozon deliğinin kapanmakta olduğunu bildirdi.
DMÖ Bilimsel Araştırma Birimi Sorumlusu Geir Braathen, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, DMÖ'nün atmosferdeki ozon miktarı değişimine ilişkin raporunu açıkladı.
Atmosferdeki ozon miktarını azaltan maddelerin yavaş yavaş kullanımdan kaldırılmasını amaçlayan 1987 tarihli Montreal Protokolü'nün başarı sağladığına işaret eden Braathen, DMÖ'nün ozon konusunda 4 yıl önce yaptığı son araştırmadan bugüne kadar çok iyi bir gelişme kaydedildiğini söyledi.
Braathen, "Bu raporda ilk kez, toplam ozon miktarında küçük bir artış belirtisi gördüğümüzü ifade ediyoruz. Bu da ozon katmanındaki iyileşmenin başlamış olduğunu gösteriyor" dedi.
Yerden 40 kilometre yükseğe çıkıldığında, ozon miktarında gerçekleşen artışın net bir şekilde görülebildiğine işaret eden Braathen, Montreal Protokolü'ne tam olarak uyulması halinde 2050 yılına kadar ozon deliğinin kapanabileceğini kaydetti.
BM Çevre Programı'na göre, Montreal Protokolü'ne uyulması halinde 2030'a kadar 2 milyon insanın cilt kanserine yakalanması önlenecek ve pekçok konuda insanların ve yerkürenin yaşadığı riskler azalacak. aa haber
diğer haberler
HABER: Ozon tabakasındaki delik kapanıyor mu?
Dünyamızın ozon tabakasında oluşan delik, yüz yılın ortalarına doğru tamamen kapanabilir. BM Çevre Programı (UNEP) ile Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) himayesinde dünyamızı güneşin zararlı ışınlarından koruyan gaz tabakasıyla ilgili alınan tedbirlerin verimini inceleyen 300 bilim insanı böyle bir sonuca ulaştı.
Haberin Devamı >>
turkish.ruvr.ru haber 2014-09-12 01:15:04
Haber Etiketleri: Bilim,
Bu haber ile ilgili diğer haberler:
internetajans.com
TurkTime.com
Ensonhaber
CanliHaber.com
Yeni Þafak Haber5.com
BursadaBugun.com
StarGundem.com
TurkTime.com
Ntvmsnbc dunyabulteni.net TimeTürk HaberFx.net
Haber 7
Ozonun Keşfi ve Tarihçesi
1839 yılında C. F. Schönben tarafından ozonun keşfedilmesinden sonra, 1860 yılından itibaren birçok yerde yüzey ozon ölçümlerine başlanmıştır. 1913 yılında, ultraviyole ölçümleri sonucunda ozonun en fazla stratosfer tabakası içinde olduğunun belirlenmesinin ardından, ilk atmosferik ozon gözlemleri 1920’li yıllarda gerçekleşmiştir. 1934 yılından itibaren 20 km civarındaki maksimum ozon konsantrasyonunun balonlu ölçüm cihazları ile ölçümüne başlanılmasından sonra, 1950’li yılların sonuna doğru düzenli ozon gözlemlerine başlanılmıştır.
Dünya Meteoroloji Teşkilatı (World Meteorological Organization-WMO), zaman içerisinde ozon tabakasının yok olması ile ilgili açıklama ve tartışmalarda lider bir rol üstlenmiştir. Ozon tabakasındaki tahribatın önlenmesi için tedbirler alınmasına yönelik gereken çalışmaları gündeme getirmek amacıyla, ilk defa 1975 yılında hükümetler arası ozon tabakası genel değerlendirme raporu yayınlanmıştır. O zamandan beri Dünya Meteoroloji Teşkilatı 7 büyük ozon değerlendirme çalışmasının hazırlıklarını organize etmiştir. En son yapılan değerlendirme çalışması 2002’de yayınlanmıştır. Bu değerlendirme çalışmalarına dayalı olarak, dünya ülkeleri 1985’te “Ozon Tabakasının Korunmasına İlişkin Viyana Sözleşmesi”ni ve 1987’de de “Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Montreal Protokolü”nü imzalamışlardır. Bütün bu sözleşme ve protokoller, Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında küresel çevre sorunlarının çözümüne yönelik yapılan çalışmaların başlangıcını oluşturmuştur.