Araf suresi 172-ermis insan olmaya giden yol- Araf 172. ayeti
Araf suresi 172 Ermiş insan olmaya açılan kapı
Kur’an-ı Kerim’de toplanmış altı bin iki yüz küsur ayetin içersinde hepsinin ayrı hikmetleri olduğu gibi Amâ’ya karşı açılan kapıları vardır. Direk Amâ’ya karşı açılan kapıları vardır. Amâ ile yaratılış arasındaki sınıra kadar insanı getiren, götüren ve oraları hatırlatan ayetler vardır ki bunların bir tanesi önemle üstünde durduğumuz, hatta üzerine bir üniversite kurulup, yıllarca eğitim verilecek şekilde essiz manası olan bir ayet, Araf suresi 172’dir. İnsan burayı kavradığı zaman bu ayeti kavradığı zaman, o ayetin detaylarını ve ilk yaratılışta nasıl yaratıldığını, yaşadığını hatırladığı zaman, işte erenlerden olur çünkü her insan yeryüzüne gelmeden önce o Elest Günü diye hitap edilen Allah’u Teâlâ’nın bizleri orada NUR âlemlerde toplamıştır.
Kendi Rab sıfatı ile dilediği kadar ilimleri insana takdim eden ve öğrettikten sonra da orada her insanı Alim, Veli ve İnsanı Kamil seviyesine bizzat kendisi çıkarmıştır. Çünkü bir varlığın öğretmeni Allah (c.c.) olursa gerisini varın siz düşünün…
Şimdi derin manaları olan Araf suresinin 172. ayetini inceleyelim.
“Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (Onlar da), Evet (buna) şahit olduk, dediler.” Araf-172 (tdv meali)
Ademlerin zürriyetlerine, ben sizin Rabb’inizim dedim, onlarda evet (bizim rabbimizsin) dediler,
“Ve iz ehaze rabbüke mim beni ademe min zuhurihim zürriyetehüm ve eşhedehüm ala enfüsihim elestü bir rabbiküm kalu bela şehidna en tekulu yevmel kıyameti inna künna an haza ğafilin” Araf-172
(şahitlik gününde) ademlerin zürriyetlerine, ben sizin Rabb’inizim dedim, onlarda evet (bizim rabbimizsin) dediler, onların zürriyetlerini ve ruhlarını kıyamete kadar olacak tüm olaylara şahit tuttuk Araf-172
Allah’u Teala’nın Kur’anda “Hatırla ki” hitabının sırrı bu ayette geçen, kıyamete kadar olacak olan tüm olaylara şahit tutulmamızdan dolayıdır.
Aynı şekilde Allah’u Teâlâ tüm insanlara, çeşitli ilimleri o şahitlik gününde öğretmiştir. İnsanlık âlemi zamanlar arasında bu şahitliğini unuttuğu için, Allah’u Teâlâ peygamberler ve kitaplar göndererek, İnsanlara o günkü şahitliklerini ve verdiği sözleri hatırlatmıştır. Yaratılışımızın hatıraları genlerimizde kayıtlıdır.
Araf süresinin 172. Ayetinde söyle açar. Yani bunu meal olarak da yanılış yazmışlar diyor ki; bugünkü meallerde söyle açmışlar.
Biz Âdemin belinden zürriyetlerini çıkardık ve yaradılışlarına şahit tuttuk. Öyle değil, şimdi Allah’u Teâlâ orada daha Âdemin beden âlemleri yaratılmamış ve beden âlemleri yaratılmayınca zürriyet yani sulb daha o bedene girmemiş.
Orada hitap şudur;
Allah’u Teâlâ biz siz daha beden âlemine gelmeden önce, Âdemlerin bedenlerine yerleştirmeden önce sizleri yaratılışınıza ve kâinatın yaratılışına şahit tuttuk diyor Allah’u Teâlâ.
Bu bir tek insana mahsus bir şeydir. Yani diğer varlıklar, ne melekler dört büyük meleğin dışında ne melekler ne de diğer enerji varlıkların hiç biri yaratılışa şahit tutulmamıştı ki bunu yine bir ayetle destekler.
Allah’u Teâlâ bir ayette söyle buyuruyor:
Mâ eşhedtuhum halkassemâvâti vel ardı ve lâ halka enfusihim ve mâ kuntu muttehızel mudıllîne adudâ. Kehf 51 ayeti Kerimesi
“Biz lâini ve onun soyunu yaratılışlarına şahit tutmadık buyuruyor.
Bu sadece insana mahsus, işte bizim bütün bilgilerimiz orada bizlere verilmiştir. Sadece bu dünya hayatı için değil ebediyet için verilmiştir ve Allah’u Teâlâ vermediği bir şeyi tekrar senden istemiyor.
Bizleri beden âlemine fizik âlemine indirdiğinde o bilgileri bizden almamış. Bugün gen dediğimiz işte DNA’larımıza yüklemiştir. Hepsi burada insandadır.