Alak suresi birinci (1.) Ayeti-Ikra bismi rabbikelleziy halak
Alak suresi birinci (1.) Ayeti
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Ikra' bismi rabbikelleziy halak.
Oku, seni yaratan Rabbinin adıyla diye, meal ederler.
Bu ayetin ilk zuhuru işte malumunuz Hıra mağarasında Cebrail Aleyhi Selam’la Resulullah Efendimizin ilk buluşmasında Allah’u Teâlâ’nın yeryüzüne indirdiği ilk ayeti olarak biliyoruz, o şekilde anlatılır. Orada ki “oku” demek, Hazreti Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e Cebrail Aleyhi Selam sarılarak yani manada çünkü zahir âlemde böyle bir sarılmanın mümkünü yoktur. Çünkü Peygamber Efendimiz beden halindedir yani fizik âlemdedir. Cebrail AS ise, ışık işte NUR yapıya sahiptir. Orada bunların sarılmasının bir başka manası vardır. Derin, batın bir manası var. Orada beklide Resulullah Efendimiz, Cebrail Aleyhi Selam’la bir araya gelip belki de cem olup, Hazreti Resulullah Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar bir önceki sohbetimizde anlattık. Resululah Efendimizin miracında olan olayın hadisenin bir bakıma yeniden yaşatılması Resululah Efendimizi Elest Gününde kendisine anlatılanları bir daha kendi varlığında tekrar etmesidir. Bunun adı “ıkra” olarak geçiyor.
Ikra: oku, hatırla.
Orada Allah’u Teâlâ’nın zatına has ayetleri, zatına has olan ilimleri bildirdiği bütün bilgileri hatırla anlamındadır. Orada geçen “BİSM” kelimesi Bismillahi Rahmanir Rahimin başında geçen “BİSM” dir. Bu tabii ki ilk zahir manaya baktığımız zaman, “seni yaratan Rabbinizin ismiyle oku” manasındadır. Burada ki BİSM’i hani biz daha önceki sohbetimiz de şöyle anlattık. Kabe Kavseyn sırrını anlatırken orada ilk başta başlayan yani Allah’u Teâlâ’nın Zatından Zatına tecellisi ile başlayan ve birlikte kâinata küresel olarak açılan bir yaya benzetilmişti, yaratılışın kâinata zuhuru bir yaya benzetilmişti. Bu zuhurun geri dönüşü o yayın kapanması şeklinde anlatılmıştır.
Kabe Kavseyn sırrının bir tanesi de budur. Burada Hazreti Resulullah Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem yay açılırken Kabbe yani ayette geçen “kabbe” noktasından kâinata zuhuru ile birlikte orada Allah’u Teâlâ’nın AMA’daki sayısız isminin BİSM de ortaya çıkması sayısız güç ve kudretlerinin de BİSM de ortaya çıkması daha sonra Rahmanın onları kuşatması, Rahman’ın onlara istiva etmesi ve Rahim’le onları hayata bağlayıp müşfik bir şekilde hayatlarını sürdürmesi şekil ve şemallerini alması anlamında anlatmıştık.
İşte Alak süresi de o anlatımla hemen hemen bitişik ve alakalıdır. Birbirleri ile alakalıdır. Şimdi biz;
“Ikra' bismi rabbikelleziy halak.”
Ayetini tekrar bir gözden geçirebilirsek, bu insanın da yani Hazreti Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e o günkü ayeti ilk tebliğ ile beraber yaratılışta da insanın AMA’dan ebediyete bir sonsuz bir yolculuğunun bir kesiti olarak da yani uzun bir müddet süren bir kesiti olarak da görürüz bunu. Bizler daha önceki sohbetimizde anlattığımız gibi Allah’u Teâlâ RAB haliyle, RAB sıfatıyla, Rabbin ihtiva ettiği Cenabı Allah’ın Alim sıfatının tecelli ettiği sayısız ilimleri ile beraber, bizleri Elest Gününde bir araya toplayıp kendi varlığında tekrar cem edip, yani o cem secdesini yapıp bize “Ben sizin Rabbinizim” buyurup, bizler de, evet sen bizim Rabbimizsin diye kabul edip, onun varlığında kaybolup secde haline başladığımız zaman işte Rabbimizin ilmi bize oradan geçmeye başlamıştır ki; bunun adı da yine bir noktada IKRA’dır inşallah.