3. dünya savası ve hercu merc ve 7 fitne
HERCÜ MERC ve Üçüncü Dünya Savaşı
Dünya, üzerinde yaşayan 7 milyar nüfusu besleyemeyecek hale gelmiştir. Bu gün yeryüzünde 2 milyara yakın İnsan açlık ve susuzlukla karşı karşıyadır. 3 milyara yakın insanda yetersiz beslenmeyle yüz yüzedir. Dünyanın bütün Ülkelerinde her geçen gün hayat pahalanmakta ve Devletler halklarına yeterli kaynak ayıramadığından sizlerinde izlediği gibi zaman zaman Dünyanın bütün Ülkelerinde isyanlar çıkmaktadır.
Bu durumu çok önceden fark eden batılı milletler, gözlerini Orta Doğunun zenginliklerine dikip, yer altı ve yer üstü kaynaklarına el koymak için uzun soluklu bir çalışmayla, İslam Ülkelerini muhasara altına alıp, birbirine düşürerek yok etmeye çalışmaktadır. 90’lı yıllarda yayınlanan bir CIA raporunda 2015 e kadar Dünya nüfusunun 3,5 milyara yakının kıtlıklardan, hastalıklardan ve savaşlardan öleceğini ön görmüşlerdir. Yıllardır Dünyanın Ekonomik geleceği üzerinden etütler yapan bencil milletler, maalesef Müslüman Ülkeleri üzerinde büyük oyunlarını 2000 yılının başından itibaren devreye koymuşlardır. Batılı milletlerin, onlarca yıl uşaklığını yapan Arap kökenli Devletlerin başındakiler, kendi halklarının içten dış güçler tarafından bölünmelerini görmezlikten gelmişlerdir ve bununun acısını hem kendileri hem halkları çekmektedir.
Bu hususta Peygamber Efendimizin (s.a.v) bir Hadisi Şerifi şöyledir:
“ Kafirler Arap yarım adasına inerler. Ordular düzenlenir halife öldürülür dertler büyür Şam surları üzerinde bir münadi: ’yaklaşan şerden dolayı vay Arapların haline’ der.” ikdü-d dürer
Bir başka Hadisi Şerif:
“Sizleri benden sonra vuku bulacak 7 fitneden sakınmaya davet ederim, Medine’den çıkacak bir fitne, Mekke’den çıkacak bir fitne, Yemen’den çıkacak bir fitne, Şam’dan çıkacak bir fitne, Şark’tan çıkacak bir fitne, Garp’ten çıkacak bir fitne, bir fitnede Şam’ın merkezinde zuhur eder ki işte bu Süfyani’nin fitnesidir.” Suyuti
İşte Garp’ten çıkacak fitne, Fas’tan Mısır’a kadar olan fitnedir.
Şark’tan çıkacak olan fitne Afganistan, İran Pakistan’da fitili ateşlenen fitnelerdir. Yemen’de ve Şam’da da karışıklıklar zuhur etmiştir. Bu Hadisi Şeriften anlaşılıyor ki, sıra Suudi Arabistan da.
3. Dünya savaşının çıkış kapısının Mısır olduğunu işaret eden Hadisi Şerifte şöyledir:
“Mısır’da Emevi soyundan burnu çökük birisi çıkar (Hüsnü Mübarek) mağlup olur Rum’a kaçar. Onları İskenderiye’ye getirir ve ehli İslam’la savaşırlar bu melhamelerin (büyük savaşların) ilki olur. Bu Hadisi Şeriften anlaşılıyor ki Mısır’da henüz her şey bitmedi…
Emeviler döneminde bu günkü Libya, Tunus gibi ülkeler de Mısır’a dahildi. Yani Hadisi Şerifin işaret ettiği gibi, bu gün Libya ile savaşan Rumlar yani batılılar, 3. Dünya savaşının düğmesine basmışlardır. Bu savaşlara zaman zaman ara verilse de büyüyerek Dünya’yı saracaktır. Savaşlarla birlikte doğal afetler, hastalıklar, kıtlıklar, çoğalarak gelecektir. İşte bu durumdan faydalanan batılı güçlerin planlarından biride; İslam dünyası üzerinde büyük itibar kazanan Türkiyemizin parçalanması için ülke topraklarında büyük Kürt Türk çatışmasını tetiklemek istemektedirler. Çünkü tağut zihniyeti çok iyi biliyor ki Türkiye düşerse, İslam alemini çok çabuk yok edeceklerdir. Burada biz Türkiye de yaşayan tüm Müslüman kardeşlerimizin çok dikkatli olup öyle bir oyuna gelmemelerini hatırlatmak isteriz. Çünkü esas olan ırk birliği değil İslam birliğidir. Biz Türkler ve Kürtler bir tek Allah’a, Ahir zaman Peygamberine (s.a.v) ve Kuran’a inanan kullarız. Tağutun oyununa gelmemek için bölgelerimizdeki İslam Alimleri’nin bu konuda İslam birliği için, Vatanımızın toprak bütünlüğü için ve Arap Ülkelerinin birlik beraberliği için çalışması gerekmektedir. Ancak bu konuda Peygamber Efendimiz bir Hadisi Şerifinde üzüntüyle İslam Alimlerini şöyle uyarıyor:
“İnsanlar üzerinde öyle bir zaman gelir ki Ulema köpekler öldürülür gibi öldürülür. Keşke o zaman Ulema birlik olsaydı.” Deylemi
Bu Hadisi Şerifte de anlaşılıyor ki, maalesef İslam Uleması birlik değildir. Ancak İslam Alemi fertlerine gelecek her türlü zarardan İslam Uleması sorumludur.
İslam Devletlerinin, çok acı olan bir eksik tarafı da, tağut zihniyetine hizmet eden Devlet Reislerinin bu ülkelerin başında olmasıdır. (Bahreyn, Kuveyt gibi) Hatta bazı İslam devletleri genelde tağut zihniyetine hizmet etmektedirler. Bu konuda bizi uyaran bir Hadisi Şerif şöyledir:
“Ümmetimden bazı kabileler müşriklere iltihak etmedikçe ve Ümmetimden bazı kabileler putlara tapmadıkça kıyamet kopmayacaktır.” Ebu Davut, Tirmizi
Tağut şerri, gün geçtikçe azgınlığını arttırarak Arap Ülkelerini sömürgeleri haline getirip, halkını yok etmeyi planlamaktadır. Bu hususta bir Hadisi Şerif şöyledir:
“ Yaklaşmakta olan şerden dolayı vay Arabın haline! Eğer muktedir iseniz ölünüz.” İmam Malik
İşte böyle bir ortamda, Arap milletlerinin, devletlerinin kabilelerinin umudu, Türkiye ve Türkiye’yi yönetenler olmuştur. Biz Türkiye de yaşayan kardeş halklar olarak, özellikle Türk Kürt çatışmasına fırsat vermemeliyiz. Bu hususta Peygamber Efendimiz (s.a.v) bizi şöyle uyarmaktadır:
“…sonra bulutlar gibi fitneler zuhur eder. Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki siz o fitne zamanında yükselip birbirinizin boyunlarını ısıran yılanlar haline döneceksiniz.” Şarani
İşte bu Hadisi Şerifte ki birbirini ısıran yılanlar gibi olmamak için, biz bu Ülkenin insanları, hz. Peygambere (s.a.v) saygımızdan, getirdiği Kuran’a hürmetimizden, Allah’u Teala’ya olan derin inanç ve sevgimizden ödün vermeyerek, tek bir millet tek bir ümmet gibi İslam Aleminin koruyucusu olarak, birbirimize düşmeden tağut zihniyetine karşı ayakta dimdik durmalıyız. Ahirette Allah’u Teala’nın huzurunda hepimiz Ümmeti Muhammed olarak bulunmalıyız. Allah’u Teala ahiret gününde bizlere, “Türkler şu tarafa Kürtler bu tarafa” demeyecektir.
Hepimiz Allah’ın kulları olarak huzurunda duracağız. Böyle bir fitne zamanında Devletimize destek olarak birlik ve beraberlik içerisinde, tağuta dirayetimizi inanç birliğimizi gösterme zamanıdır.
Allaha emanet olun
Cafer İSKENDEROĞLU