Karia Suresi 5. ayeti Kuranı Kerim meali
Karia Suresi Kuranı_Kerim meali ve tefsiri
5. Ve tekûnul cibâlu kel’ ıhnil menfûş.
5. Bütün aşiretler, cemaatler devletler ne olurlar?
Etraflara yayılmış atılmış renkli yünler gibidir.
Renkli demesinden maksat yani her bir aile ayrı bir renk, her aşiret ayrı bir renk, her bir devlet ayrı bir renk bunlar ne oldular işte, bu Işidın marifetiyle bugünkü zahir manası zuhur etmiş oldu.
Bunun manası şudur. Yani gene o gün cibali dağlar olarak çevirmişler de, “cibal” cibiliyet yani toplumlar burada şu mana var. Obalar devletler efendim köyler, kasabalar, bunların içerisindeki aşiretler aileler anlamındadır, “cibile”.
Buradaki cibil, o anlamdadır. Cibalü diye cevirmişler. Tabi bu noktalamalardaki duruma göre okuyor. Kur’an-ı Kerim ilk geldiğinde noktalamalar yoktu daha sonradan dahil edildiği için cibalü olarak çevirmişler. Bunun aslı cibildir. Bütün aşiretler, cemaatler devletler ne olurlar? Etraflara yayılmış atılmış renkli yünler gibi renkli demesinden maksat yani her bir aile ayrı bir renk, her aşiret ayrı bir renk, her bir devlet ayrı bir renk bunlar ne oldular işte, bu Işidın marifetiyle bugünkü zahir manası zuhur etmiş oldu. Koca devlette bir birliktelik yok. Diğer devletler kendilerini korumak için ne yapıyorlar, bir korku içersindeler.
Bunlar Suudi Arabistan’ı da yıkacaklar, Katar’ı da yıkacaklar, efendim Suudi Arabistan yarım adasındaki bütün o şeyler, devletlerin çatır çatır parçalanıp dökülmesini onun eliyle yani Işidin eli ile yapacak ki yeniden yapılsın.
Neden yeniden yapılsın?
Çünkü büyük İslam Birliğini oluşturan devlet olarak bizim Türkiyemizde temelleri atıldı. Bu sebepten onlar yıkılacak ki onlar bize eyalet eyalet dönsünler. Tabi Allah’u Teâlâ’nın planına karşılık kulların planı hiçbir zaman işlemez.
Ne diyor Allah’u Teala ayeti kerimede “onlar bir tuzak kurarlar bende onlara karşı bir tuzak kurarım. Benim nasılmış tuzağım görürler” diyor Allah’u Teâlâ.
İşte bize şimdiye kadar kurulan bu tuzaklar, İslam âleminin elindeki ekmeklerin ve zenginliklerin aralarında bu mafya devletler tarafından paylaştırılması ve en son oyunları da İslam’ı islammış gibi görünen bu Işid denen Kâri’a ile İslam alemini parçalamaya bölmeye yönelmiş oldukları hareketlerde inşallah Allah’u Teala bozacaktır. Fakat bu Işid bazı böyle dışarıya bağımlı yani Amerika’ya, israil’e bağımlı devletleri yıktıktan sonra çünkü Allah’u Teala kötüyü kötünün eli ile temizler. Bittikten sonra ne Işid kalacak ne ona benzer bir şey kalacak.
Bütün İslam’ım diyen ülkeler halkları ile beraber toplumları ile beraber işte bu yeni kurulan bu mübarek devletin etrafında toplanacaklar. Ben size bir de onun bir işaretini vereyim. Biz hiçbir zaman için parti tutmadık. Hiçbir partiye hizmet etmedik. Çünkü İslam’ın siyasetle alakası yoktur. Fakat bu devletin oluşması için bazı siyasilerin mana aleminde bir araya gelmesi gerekiyordu. İşte o son yapılan toplantıda Hacı Bayram Veli Hazretleri özellikle yıllardır hazırladığı bir şeydi yani oluşumdu. Onunla beraber katılan bugün yaşayan ve gelecekte yaşanlar bizatihi içlerinde onunla beraber bazı süreler işte demin bahsettiğimiz ismi geçen süreler.
Dikkat ederseniz Sayın Başbakanımız seçildiği gece sabah namazını Hacı Bayram Veli Hazretlerinin türbesinde camisinde kılıp türbesini ziyaret etmiştir. Yani bunlara bazı şeyler bildiriliyor, yani malum oluyor. Çünkü insanlar yeryüzünde hiçbir zaman için kimseyi seçemezler. Ne kadar siyasi propaganda yaparlarsa yapsınlar, işte ne kadar miting yaparlarsa yapsınlar, her devletin başı önce Huzuru Peygamberde seçilir. Yeryüzünde o insanın sevgisi o toplumların kalplerine yerleştirilir. Seçimler ondan sonra olur.
Onun için seçimlere ve buna benzer şeylere ne kadar oyun oynarlarsa oynasınlar, ne kadar iftiralar atılırsa atılsın Allah’u Teâlâ yeryüzünde İslam NUR’unu tamamlamayı murat ettikten sonra dışarıda kalan güçlerin yapabileceği bir şey yoktur. Bunu da arz edeyim bu arada. Evet, Kâri’a suresi de inşallah arkadaşımız olur. İslam aleminin. İşte bize Ahir Zamandaki bu güzel sırları da açıyor inşallah. Ondan sonra Kâri’a suresinin altıncı ayetinde;